top of page
  • Gri LinkedIn Simge
  • facebook
  • twitter
  • instagram

Arama Sonuçları

Boş arama ile 25 sonuç bulundu

  • İnsülin Direnci Testi | Furkan Büyükbayraktar

    İnsülin direnci, kas, yağ ve karaciğer gibi hedef dokuların insülin hormonuna karşı duyarlılığını kaybetmesiyle ortaya çıkan metabolik bir bozukluktur İnsülin Direnci Nedir? İnsülin Direnci (HOMA-IR) Nasıl Hesaplanır? İnsülin direnci, kas, yağ ve karaciğer gibi hedef dokuların insülin hormonuna karşı duyarlılığını kaybetmesiyle ortaya çıkan metabolik bir bozukluktur. Bu dokular, insüline gerektiği şekilde yanıt veremez hale geldiğinde, glukoz (kan şekeri) hücreler tarafından yeterince alınamaz ve bu da kanda glukoz seviyelerinin yükselmesine yol açar. Bu patolojik durum, yani insülin direnci, genellikle yüksek miktarda karbonhidrat içeren ve uzun vadede beslenme alışkanlığına dönüşen besinlerin aşırı tüketimiyle ilişkilidir. Özellikle şekerli yiyecekler, beyaz unla yapılmış hamur işleri, ekmek, makarna ve pirinç gibi besinler risk faktörüdür. Normal şartlarda insülin, kandaki glukoz düzeylerini düzenleyen hayati bir hormondur. Ancak insülin direnci geliştiğinde, hücreler insüline yanıt veremez ve glukoz hücre içine giremeyerek kanda birikmeye başlar. Bu durum yalnızca kan şekeri dengesini bozmakla kalmaz, aynı zamanda zaman içinde tip 2 diyabetin gelişimine zemin hazırlar. Ayrıca karaciğerde yağlanmaya neden olabilir ve kalp ile beyin gibi yaşamsal organlar üzerinde ciddi etkiler yaratarak kalp krizi ve felç gibi hayati riskler doğurabilir. İnsülin Direnci (HOMA-IR) Testi Nedir? İnsülin direnci, vücudun salgıladığı insüline yeterince yanıt verememesi durumudur ve genellikle belirti vermeden ilerler. Bu durumu erken dönemde saptamak için en sık kullanılan yöntemlerden biri HOMA-IR testidir. HOMA-IR (Homeostatik Model Değerlendirmesi), kişinin açlık kan şekeri ve açlık insülin düzeylerinden yola çıkılarak hesaplanan bir değerdir. Bu test sayesinde pankreasın ne kadar insülin üretmek zorunda kaldığı ve hücrelerin bu insüline ne kadar yanıt verebildiği değerlendirilir. Yani, vücudun kan şekerini dengelemek için ne kadar “fazla çaba” harcadığını gösterir. Testin yapılabilmesi için kişinin en az 8 saatlik açlık sonrası kan örneği vermesi gerekir. Açlık kan şekeri (mg/dL) ve açlık insülin (µU/mL) değerleri ölçüldükten sonra, aşağıdaki formül kullanılarak HOMA-IR değeri hesaplanır: HOMA-IR = (Açlık insülin × Açlık glukoz) / 405 Bu formülün sonucunda elde edilen sayı, vücutta insülin direnci olup olmadığını gösterir. Değer ne kadar yüksekse, hücrelerin insüline olan direnci o kadar fazladır. HOMA-IR Değeri Kaç Olmalı? Genel kabul gören değerlere göre: HOMA-IR < 2.5 → Normal HOMA-IR ≥ 2.5 → İnsülin direnci varlığı açısından şüpheli HOMA-IR > 3.0 → İnsülin direnci yüksek olasılıkla mevcut Ancak bu değerler kişisel değişkenlere göre yorumlanmalıdır. Yaş, cinsiyet, vücut kitle indeksi (BMI), hormonal durumlar ve diğer sağlık parametreleri, HOMA-IR düzeyini etkileyebilir. Bu nedenle yalnızca sayısal sonuca değil, genel sağlık durumuna bakarak değerlendirme yapılmalıdır. Neden Önemlidir? Yüksek HOMA-IR değeri, yalnızca insülin direncini değil; tip 2 diyabet, metabolik sendrom, karaciğer yağlanması, polikistik over sendromu (PCOS) gibi hastalıklar açısından da erken uyarı niteliğindedir. Bu nedenle HOMA-IR testi, koruyucu sağlık yaklaşımı içinde çok önemli bir yere sahiptir. HOMA-IR Yüksekse Ne Yapılmalı? Eğer HOMA-IR değeriniz yüksek çıkarsa, bu durumu düzeltmek için atılacak adımların başında yaşam tarzı değişiklikleri gelir: Beslenme düzeninin gözden geçirilmesi (şeker ve rafine karbonhidratlardan uzak durulması) Düzenli fiziksel aktivite (haftada en az 150 dakika yürüyüş veya egzersiz) Stres yönetimi ve kaliteli uyku Gerekirse tıbbi destek ve uzman yönlendirmesi Erken fark edilen insülin direnci, bu tür önlemlerle kontrol altına alınabilir ve ileride oluşabilecek daha ciddi sağlık sorunları önlenebilir. İnsülin Direncinin Belirtileri Nelerdir? İnsülin direnci, çoğu zaman sinsice ilerleyen bir sağlık sorunudur. Erken evrelerinde genellikle belirgin semptomlar göstermez, bu nedenle pek çok kişi farkında olmadan uzun süre bu durumla yaşayabilir. Belirtiler ortaya çıksa bile, çoğu zaman başka hastalıklarla karıştırılabilir. En sık karşılaşılan belirtiler şunlardır: Karın çevresinde yağlanma: Göbek bölgesinde inatçı yağ birikimi, insülin direncinin en yaygın fiziksel göstergelerindendir. Yemek sonrası aşırı yorgunluk ve uyku hali: Özellikle karbonhidrat ağırlıklı öğünlerden sonra gelen halsizlik hissi, glukozun hücrelere yeterince girememesinden kaynaklanabilir. Sık acıkma ve tatlı isteği: Kan şekeri seviyelerindeki ani düşüşler, kısa sürede yeniden yeme ihtiyacı doğurabilir. Kilo vermede güçlük: Sağlıklı beslenme ve egzersize rağmen kilo verememek, insülinin yağ yakımını zorlaştırmasından kaynaklanabilir. Ciltte koyulaşma: Boyun, koltuk altı veya kasık gibi bölgelerde ortaya çıkan koyu renkli, kadifemsi lekeler (akantozis nigrikans), yüksek insülin düzeylerinin cilt üzerindeki etkisi olabilir. Konsantrasyon eksikliği: Halk arasında “beyin sisi” olarak bilinen odaklanma zorluğu da yaygın bir şikâyettir. Adet düzensizlikleri: Kadınlarda hormon dengesizliğine bağlı olarak adet döngüsünde bozulmalar görülebilir. Enerji düşüklüğü ve gün boyu yorgunluk hissi Yüksek tansiyon Kan tahlillerinde açlık glukozu ve insülin seviyelerinde yükseklik İleri evrelerde, bu tabloya sık idrara çıkma, aşırı susama ve gece uyanmaları gibi klasik diyabet belirtileri de eklenebilir. İnsülin direncinin belirtileri çoğu zaman başka sağlık sorunlarının semptomlarıyla benzerlik gösterdiğinden, yalnızca gözlemlerle tanı koymak mümkün değildir. Bu nedenle, özellikle risk grubundaki bireyler için düzenli kan testleri (örneğin açlık glukozu, açlık insülin seviyesi ve HOMA-IR hesaplaması) büyük önem taşır. İnsülin Direnci Neden Gelişir? İnsülin direncinin gelişmesinde birçok faktör etkili olabilir. Genetik yatkınlık önemli bir temel oluştururken, modern yaşamın getirdiği sağlıksız alışkanlıklar bu süreci hızlandırabilir. Başlıca nedenler şunlardır: Genetik faktörler: Ailede diyabet ya da insülin direnci öyküsü olan bireylerde risk daha yüksektir. Karın bölgesinde yağ birikimi: Viseral yağ dokusu, hücrelerin insüline karşı duyarlılığını azaltır. Fiziksel hareketsizlik: Düzenli egzersiz eksikliği, insülinin hücrelere etkili şekilde ulaşmasını zorlaştırır. Rafine karbonhidrat ve şeker ağırlıklı beslenme: Beyaz un, şekerli yiyecekler ve işlenmiş gıdaların aşırı tüketimi kan şekerinde ani yükselmelere yol açar. Kronik stres: Sürekli yüksek kortizol seviyesi, insülin dengesini olumsuz etkiler. Yetersiz uyku: Uyku düzenindeki bozulmalar hormonal dengeyi altüst eder. Yaşın ilerlemesi: İleri yaş, metabolizmanın yavaşlamasıyla birlikte insülin hassasiyetinde azalma riskini artırır. Kronik inflamasyon: Düşük dereceli iltihabi süreçler hücrelerin insüline karşı direncini artırabilir. Hormonal bozukluklar: Özellikle Polikistik Over Sendromu (PCOS) gibi durumlar insülin direnciyle doğrudan ilişkilidir. Alkol ve sigara kullanımı D vitamini eksikliği İnsülin direnci, önlem alınmadığında tip 2 diyabet, karaciğer yağlanması, kalp hastalıkları ve hormonal dengesizlikler gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle risk faktörlerinin farkında olmak ve yaşam tarzını buna göre düzenlemek hayati önem taşır. İnsülin Direnci Olan Biri Ne Yapmalı? İnsülin direnci, yaşam tarzı değişiklikleriyle kontrol altına alınabilir. İşte yapmanız gerekenler: Sağlıklı Beslenme: Düşük glisemik indeksli gıdalar (tam tahıllar, sebzeler) tercih edin. Şekerli ve rafine karbonhidratlardan kaçının. Sağlıklı yağlar (zeytinyağı, avokado) ve protein kaynaklarına yönelin. Düzenli Egzersiz: Haftada en az 150 dakika aerobik egzersiz yapın. Kas güçlendirme egzersizleri de yaparak insülin duyarlılığını artırın. Stresi Azaltın: Meditasyon, yoga gibi rahatlatıcı aktivitelerle stresi yönetin. Uyku Düzenine Dikkat Edin: Her gece 7-8 saat kaliteli uyku almaya özen gösterin. Kilo Kontrolü: Özellikle karın bölgesindeki yağları azaltmaya çalışın. Düzenli Kontroller: HOMA-IR ve kan şekeri testleriyle insülin direncini takip edin. Sigara ve Alkolü Azaltın: Sigara içmeyin ve alkol tüketimini sınırlayın. Sonuç İnsülin direnci, yaşam tarzı değişiklikleriyle yönetilebilir ve ilerlemesi engellenebilir. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, stres yönetimi ve uyku düzenine dikkat edilerek bu durumun etkileri azaltılabilir. Ayrıca, düzenli sağlık kontrolleri ile insülin direncinin seviyesi takip edilmeli ve gerektiğinde uzman desteği alınmalıdır. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, insülin direncini yönetmenin anahtarıdır.

  • Hizmetler | Amasya | Diyetisyen Furkan Büyükbayraktar

    Diyetisyen Furkan Büyükbayraktar Size Yardımcı Olabileceğimiz Hizmetler HİZMETLER Bireysel Beslenme Danışmanlığı Bilgi Al Kurumsal Beslenme Danışmanlığı Bilgi Al Online Beslenme Danışmanlığı Bilgi Al Biorezonans Terapi Sistemi Bilgi Al EMS (Elektriksel Kas Uyarımı) Bilgi Al Anduwell 4 Pro Terapi Sistemi Bilgi Al Andumedic 3 Pro Terapi Sistemi Bilgi Al Andulasyon Terapi Sistemi Bilgi Al Hastalıklarda Beslenme Danışmanlığı Bilgi Al Sporcularda Beslenme Danışmanlığı Bilgi Al Kilo Alma/Verme Diyet Danışmanlığı Bilgi Al Yeme Bozuklukluklarında Beslenme Bilgi Al

  • Anduwell 4 Pro Amasya | Furkan Büyükbayraktar

    Amasya Anduwell 4 Pro - Diyetisyen Furkan Büyükbayraktar Amasya ANDUWELL4 PRO Wellness Sistemi ANDUWELL 4 PRO ile doğru zamanda, doğru yere, uygun yöntemle uygulanan titreşimlerle dengeyi yakalayın! Bütünsel etkiler barındıran Anduwell Teknolojisi’ni, iyilik halinin korunmasına ve sürdürülebilir olmasına yönelik bir teknoloji olarak görmek gerekir. Bu bağlamda Anduwell Teknolojisi; vücudun bütüncül olarak rahatlaması, zindelik halinin yükseltilmesi, metabolizmanın, lenfatik sistemin ve mikrosirkülasyonun düzenlenmesi, sinir sisteminin dengelenmesi gibi durumları destekleyicidir. Sonuç olarak Anduwell wellness; cinsiyet, yaş, ırk gözetmeden herkese uygulanabilir ve kelimenin tam anlamıyla yaşamınız boyunca “yol arkadaşınız” olabilir. Anduwell Teknolojisi; bütüncül etkileri destekleyen “anduwell yatağı”, boyun sırt ve ayak tabanı için “derin infraruj”, kişiyi oldukça rahatlatan “eleve pozisyon”, karın bölgesinde incelmeyi destekleyen “anduwell kemeri” ve somatik duyu sisteminde etki mekanizmasıyla bedene bütünsel katkı sağlayan “refleksoloji ünitesi”nin bir araya getirildiği ve kullanıldığı teknoloji harikası bir buluştur. Bu sistem, günümüz insanının en temel sorunlarından biri olan hareketsizliğin de en rasyonel çözümlerinden biri olabilir. TİTREŞİM BİLİMİ Titreşimler; hücresel fizyolojiyi düzenlemek amacıyla enerji alanlarının tekrar dengelenmesiyle birlikte, insan vücudunun daha iyi bir düzeyde işlev görmesi için alan oluşturabilirler. Doğru zamanda, doğru yere, uygun yöntem ile uygulanan titreşim, kişinin durumuna bir terapi gibi destekleyici olmaya başlar. Bu süreçte, frekans uygulamaları kapsamında titreşimler; mekanik, akustik ya da elektromanyetik olarak karşı tarafa aktarılabilir. Titreşim adı verilen mekanik osilasyonlar vücudumuz üzerinde olumlu etkiler bırakabilir. Örneğin; sancılanan bir bebeğin kucakta, ayakta ya da basitçe evde hazırlanan bir salıncak yoluyla sallanması, ilk başvurulan yöntemlerden biri olarak bilinir. Aslında burada yapılan şey mekanik bir titreşimdir ve şifanın ilk örneklerinden biri olarak değerlendirilebilir. Farkında olup olmadığımız daha pek çok mekanik yoldan titreşimin uygulandığı içgüdülerimiz de vardır. Yas tutan kadınların iki göğüs arasına vurmaları ya da gülmekte olan insanların kahkaha atmaları, gergin insanların bacaklarını sallayarak kendilerini sakinleştirmeleri buna örnek gösterilebilir. Titreşim terapisinde, kas iğlerinin diğer adıyla duyu reseptörlerimizin ve alfa-motor nöronlar yani iskelet kaslarımızı hareket ettiren sinir hücrelerimizin uyarılması kas kasılmasına neden olur ve elektromiyografik aktiviteyi bilinen şekliyle kaslardaki elektriksel aktiviteyi artırdığı için cilt kan akışını, oksijen tüketimini ve kas sıcaklığını da artırmayı destekler. Titreşim enerjisinin spesifik klinik ve spor rehabilitasyonunda terapötik uygulaması, giderek artan sayıda uzman tarafından olumlu değerlendirilmektedir. Mekanik titreşimlerin klinik uygulamaları çeşitli biçimlerde mevcuttur. Her uygulama şekli belirli bir etki mekanizmasına, doza sahiptir ve uygun görülen haliyle kullanılmalıdır Anduwell 4 Professional Teknolojisi Sözcük anlamı itibariyle dalga yaratma, dalgalanım anlamına gelen “ondülasyon” terimi, Anduwell Teknolojisi’nin temelini oluşturmaktadır. Anduwell terapisi; organizmanın korunma sistemlerini destekleyen mekanik vibrasyon ile kızılötesi derin ısının kombinasyonundan oluşan yeni jenerasyon, biyofiziksel bir bütüncül terapi yöntemidir. Bu yeni teknoloji, bilim insanları, farklı alanlardan akademisyenler, spor tıbbı uzmanları ve hekimlerin ortak çalışmaları ile Almanya'da geliştirilmiştir. Anduwell terapisi, vücuda dairesel ve değişken dalga boyunda vibrasyon göndermesiyle, vücutta bulunan bütün sıvıların salınımını (yani osilasyonunu) destekler. Anduwell terapi cihazı, titreşim gönderirken vücudu hareket ettirmeden kan ve lenfatik dolaşımın uyarımını destekleyen bir vibrasyona sahiptir. Cihaz çalışırken üzerine su dolu bir kap koyduğumuzda kap üzerinde bir hareket gözlenmez fakat içindeki suyun sürekli titreştiği, dalgalandığı net bir şekilde görülür. Yine aynı sebeple bir kişiyi cihaza aldığımızda vücudunda dışarıdan bir titreme göremeyiz fakat kişinin vücudunda titreşimi hissettiğini biliriz. Ayrıca beş saniyede bir değişen titreşim frekanslarını da sudaki dalgalanma görüntülerinin farklılığı ile anlayabiliriz. Anduwell Terapisi, yalnızca bir organ veya bir organ sistemi üzerinde etki göstermek yerine, organizmanın önemli fonksiyonlarının üzerinde bütüncül olarak pozitif bir etkiye katkı sağlar. Anduwell Teknolojisi; bütüncül etkileri destekleyen “anduwell yatağı”, boyun sırt ve ayak tabanı için “derin infraruj”, kişiyi oldukça rahatlatan “eleve pozisyon”, karın bölgesinde incelmeyi destekleyen “anduwell kemeri” ve somatik duyu sisteminde etki mekanizmasıyla bedene bütünsel katkı sağlayan “refleksoloji ünitesi”nin bir araya getirildiği ve kullanıldığı teknoloji harikası bir buluştur. Bu sistem, günümüz insanının en temel sorunlarından biri olan hareketsizliğin de en rasyonel çözümlerinden biri olabilir. Bütünsel etkiler barındıran Anduwell Teknolojisi’ni, iyilik halinin korunmasına ve sürdürülebilir olmasına yönelik bir teknoloji olarak görmek gerekir. Bu bağlamda Anduwell Teknolojisi; vücudun bütüncül olarak rahatlaması, zindelik halinin yükseltilmesi, metabolizmanın, lenfatik sistemin ve mikrosirkülasyonun düzenlenmesi, sinir sisteminin dengelenmesi gibi durumları destekleyicidir. Sonuç olarak Anduwell terapisi; cinsiyet, yaş, ırk gözetmeden herkese uygulanabilir ve kelimenin tam anlamıyla yaşamınız boyunca “yol arkadaşınız” olabilir. Titreşimler; hücresel fizyolojiyi düzenlemek amacıyla enerji alanlarının tekrar dengelenmesiyle birlikte, insan vücudunun daha iyi bir düzeyde işlev görmesi için alan oluşturabilirler. Doğru zamanda, doğru yere, uygun yöntem ile uygulanan titreşim, kişinin durumuna bir terapi gibi destekleyici olmaya başlar. Bu süreçte, frekans uygulamaları kapsamında titreşimler; mekanik, akustik ya da elektromanyetik olarak karşı tarafa aktarılabilir. Titreşim adı verilen mekanik osilasyonlar vücudumuz üzerinde olumlu etkiler bırakabilir. Örneğin; sancılanan bir bebeğin kucakta, ayakta ya da basitçe evde hazırlanan bir salıncak yoluyla sallanması, ilk başvurulan yöntemlerden biri olarak bilinir. Aslında burada yapılan şey mekanik bir titreşimdir ve şifanın ilk örneklerinden biri olarak değerlendirilebilir. Bu sayfada verilen her türlü bilgi sadece aydınlatma amaçlıdır. Söz konusu bilgiler kişileri enforme etmek amaçlı olup, sağlık hizmeti değildir. Aktardığımız bilgiler, tavsiye niteliğinde olup, reçete ya da tedavi yöntemlerinizi değiştirmeye yönelik protokoller değildir. Tanı ve tedavi mutlaka bir doktor tarafından yapılması gereken son derece ciddi bir işlemdir. Her türlü hastalık ve tedavi gerektiren sorunlarınız için lütfen doktorunuza danışınız. Anduwell 4 Professional, mekanik titreşimle kızılötesi derin ısının kombinasyonundan oluşan, masaj etkisiyle genel rahatlama ve gevşemeyi destekleyen, Anduwell Teknolojisi’ne dayalı, yeni jenerasyon, bütüncül bir wellness cihazıdır. Birbirinden özel 28 farklı program alt yapısına sahiptir. Kişiye özgü ihtiyaçlara yönelik sunulan 6 farklı Anduwell Andulife paket programı ve bu çerçevede uygulanabilecek 20 farklı destek programı ile geniş bir perspektifte uygulama seçeneği içerir. Cihaz, Anduwell Teknolojisi’ne özel olarak hazırlanmış yazılım uygulaması üzerinden kontrol edilmektedir. Gelişmiş özellikleri ile hem uygulama yapılan hem de kullanan kişilere pek çok avantajı bir arada sunar. . Online diyeti kimler tercih etmelidir? Online diyeti zamanı olmadığı için ofisimize gelemeyen ve bulunduğumuz konumdan çok daha uzakta bizden hizmet almak isyenler tercih edebilir. Online diyetin ofisinizde verdiğiniz danışmanlıktan farkı nedir? Ofisimizde gerçekleştirdiğimiz yüz yüze görüşmelerimiz sırasında aldığınız diyet danışmanlığı ile online olarak yaptığımız danışmanlık arasında hiçbir fark yoktur. Sadece ofisimizde ölçümlerinizi diyetisyenleriniz alırken online görüşmelerde sizin almanız istenir. Sizinle haberleşmemizi nasıl sağlıyoruz? Haberleşmeler danışanın tercihine göre şekilleniyor. Genel olarak; programın başında, her ayın bitiminde ve programın sonunda telefon görüşmesi gerçekleştiriyoruz. Diyet programlarını mail yolu ile göndermeyi tercih ediyoruz. Mail veya whatsapp üzerinden danışmak istedikleriniz için bize ulaşabiliyorsunuz. Programa başlarken kan tahlili yaptırmam gerekiyor mu? Son 1 ay içerisinde kan tahlili yaptırmış olmanız bizim için yeterlidir. Yaptırmış olduğunuz kan tahlil sonucunu doktorunuza göstermenizi, gerekirse muayene olmanızı önemsiyoruz. İlk diyet listem, programı satın aldıktan kaç gün sonra elime ulaşıyor?" Online diyet danışan bilgilendirme formunu doldurup ödemeyi yaptıktan sonra ortalama 48 saat içerisinde diyet programınızı size ulaştırıyoruz. Danışmanlık ücretini ödeme seçenekleri nelerdir? Online diyet ücretini havale veya EFT le ödeyebilirsiniz. Online kayıt formunu doldurduktan sonra ödeme bilgilerine ulaşabilirsiniz. Ücretsiz Ön Görüşme Muayene İletişime Geç Sistem hakkında daha fazla bilgi almak ve deneme seansı için ücretsiz ön görüşme talep edebilirsin. Bunun için aşağıdaki bağlantıdan randevu almanız yeterlidir. İletişime Geç

  • Sporcu Beslenmesi | Diyetisyen Furkan Büyükbayraktar - Amasya

    Sporcuların performansını etkileyen temel faktörlerin başında genetik yapı, uygun antrenman ve beslenme gelmektedir. Beslenme, sporcuların bilgi sahibi oldukları taktirde kontrol altında tutabilecekleri ve performanslarını etkileyen en önemli etkenlerden sayılmaktadır. Sporcuların performansını etkileyen temel faktörlerin başında genetik yapı, uygun antrenman ve beslenme gelmektedir. Beslenme, sporcuların bilgi sahibi oldukları taktirde kontrol altında tutabilecekleri ve performanslarını etkileyen en önemli etkenlerden sayılmaktadır. SPORCULAR İÇİN TEMEL BESLENME İLKELERİ Yeterli ve dengeli beslenmenin bir sporcunun başarısını garanti etmediği, ancak yetersiz ve dengesiz beslenmenin bazı sağlık problemlerine ve performans düşüklüklerine neden olduğu kabul edilmektedir. İyi beslenen bir sporcunun, kötü beslenen bir sporcuyla kıyaslandığında bazı avantajlara sahip olduğu bilinmektedir. İyi beslenen bir sporcunun avantajları nelerdir? Performansı yüksektir, Yapılan antrenmanın etkinliği maksimum düzeydedir, Üst düzey konsantrasyon ve dikkate sahiptir, Hastalık ve sakatlanma oranı düşük, bu durumlarda toparlanma süresi kısadır, Büyümesi ve gelişmesi beklenen düzeydedir. Vücut ağırlığı ve vücut yağı önerilen sınırlarda veya bu sınırlara yakındır. Sporcu beslenmesinde en önemli hedefler; sporcunun genel sağlığını korumak ve performansını artırmaktır. SPORCU BESLENMESİ SPORCU BESLENMESİ NASIL OLMALIDIR? 1. Sporcu uygun antrenmanlar eşliğinde, uygun yaşam tarzı ile sağlıklı beslendiğinde performansı olumlu şekilde artar. 3. Sporcunun aldığı sıvıların ve makro besinlerin türüne, miktarına ve zamanına önem vermektedir. Ek olarak vitamin, mineral ve supplement desteklerinin nasıl ve ne kadar kullanılması gerektiğini belirler. 5. Yapılan spor hangi branşta olursa olsun yaptığınız spora göre beslenme programına sahip olmanız gerekmektedir. 2. Kişinin beslenme düzenini etkileyen faktörler arasında kişinin fiziksel aktivite durumu da önem taşır. Aktif spor hayatı olan kişiler de yapılan sporun çeşidi, yapılma süresi ve sıklığı da beslenme düzenini ve besin gereksinmelerini etkiler. 4. Enerji ve besin ögeleri gereksinimleri yaşa, cinsiyete, ağırlığa, boya, yapılan spor dalına ve sıklığına göre farklılık gösterir. 6. Sporcuların sadece kilosunun değerlendirilmesi doğru olmaz; vücut yağ miktarı ve kas kütlesinin de ölçülmesi ve değerlendirilmesi gerekir. Sporcu Beslenmesi Özel Olmalıdır Bazı sporculara karbonhidrat yüklemesi denilen strateji uygulanması gerekirken, bazılarında böyle bir durum söz konusu değildir. Sporcunun gerekli enerji ve besin öğesi ihtiyacını doğru besin kaynaklarından karşılaması da önem taşır. Çünkü doğru besin kaynaklarından sağlanan enerji, sporcunun performansını arttırarak yorulmasını ve tükenme sendromu yaşamasını önler. Beslenme sporcu için neden önemlidir? Beslenme ihtiyaçları sporcunun yaşına, fiziksel yeterliliğine, oynadığı alanın rekabet düzeyine, çevreye, rekabetin süresine, maçlar arasında geçen süreye ve diğer birçok faktöre bağlı olarak belirlenir Yapılan spor ne olursa, o spor veya aktivitede daha iyi performans gösterirsiniz. Sakatlıklara engel olur, daha fazla konsantrasyon sahibi olursunuz Antrenman sonrasında daha az yorgunluk hissedersiniz. Doğru beslenme; enerji dengesini sağlayarak, vücut ağırlığı yönetimini ve vücudun en uygun şekilde fonksiyonlarını sürdürmesini sağlar. Besinlerle yeterli enerji alırsanız daha aktif olabilir, yeterli protein alırsanız kas kütlenizi koruyabilirsiniz. Ayrıntılı bilgi almak ister misiniz? Sporcu Beslenmesi ve Egzersize Yönelik Beslenme Danışmanlığı için randevu almak veya ücretsiz ön görüşme yapmak için; İletişime Geç

  • EMS (Elektriksel Kas Uyarımı) Amasya | Furkan Büyükbayraktar

    Elektriksel kas uyarımı anlamına gelen EMS, belirli kasları ve sinirleri harekete geçirmek için kaslara elektriksel uyarılar göndermeyi amaçlayan bir yöntemdir. EMS yöntemi sayesinde kan akışı teşvik edilir ve kaslar elektriksel olarak uyarılır. Bu uyarılar kaslara gönderilir ve aslında kasların güçlendirilmesi amaçlanır. Amasya EMS (Elektriksel Kas Uyarımı) Elektriksel kas uyarımı anlamına gelen EMS, belirli kasları ve sinirleri harekete geçirmek için kaslara elektriksel uyarılar göndermeyi amaçlayan bir yöntemdir. EMS yöntemi sayesinde kan akışı teşvik edilir ve kaslar elektriksel olarak uyarılır. Bu uyarılar kaslara gönderilir ve aslında kasların güçlendirilmesi amaçlanır. Bununla birlikte EMS sayesinde kas gelişimi teşvik edilir, metabolizma hızlanır ve genel vücut sağlığına katkıda bulunulmuş olur. Ayrıca EMS yöntemi ile bölgesel zayıflama da sağlanabilir. EMS Nasıl Çalışır? EMS, elektriksel uyarımda, nöronal mesajların hareketini simüle etmek için elektrik darbeleri kullanılır. Bu ılımlı elektrik akımları kasları veya sinirleri hedef alır. Kas iyileşmesi için elektriksel uyarım tedavisi, hedeflenen kasların onlara sinyaller göndererek kasılmasına neden olur. Kan akışı, tekrarlayan kas kasılmaları sonucunda iyileşir ve bu da özellikle yaralı kasların yenilenmesine yardımcı olur. Bu kaslar sık sık germe ve gevşeme döngüleri sonucunda güç kazanır. . EMS sitemi ile zayıflama, uygun bir diyetin de eklenmesi ile sağlıklı bir vücut için tercih edilen bir yöntemdir. Araştırmalar, EMS eğitiminin vücut kompozisyonunu iyileştirdiğini ve aynı zamanda gerilimi azalttığını açıkça gösteriyor. Ayrıca, üretilen akımlar insan beyni tarafından kendiliğinden üretilenlerle aynı frekansa sahip olduğundan, tamamen güvenli bir prosedürdür. Eklemleri zorlamadığı için bu tür egzersizler hem sporcular hem de fiziksel olarak aktif olmayanlar tarafından kullanılabilir. EMS sistemi, her yaştan ve zindelik seviyesinden insan için güvenli ve etkilidir. Eklemlerinize karşı naziktir bu açıdan hassas olunması gereken kişilerde de kullanılabilir. Sürdürülebilir Sağlık, Daha Az Stres, Sonuç DAHA HIZLI FARK EMS zayıflama konusunda destekleyici bir rol oynar. Ancak, tek başına bir çözüm değildir. Düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme ile kombinlendiğinde, kilo kaybı sürecine katkı sağlar. EMS, kasları çalıştırarak metabolizmayı hızlandırır ve yağ yakımını destekler. Bu, kilo verme sürecinin daha verimli ve etkili olmasını sağlar. SONUÇ EMS öncesi sonrası sonuçları kişiden kişiye değişir. Genellikle, düzenli kullanım ile birkaç hafta içinde kas tonusunda ve gücünde belirgin iyileşmeler gözlemlenir. Ancak, optimum sonuçlar için birkaç aylık düzenli uygulamalar önerilir. Kişinin genel sağlık durumu, beslenme alışkanlıkları ve egzersiz rutini, EMS’nin etkisini gösterme süresini etkileyebilir. Yan Etkisi Var Mıdır? EMS, uzun yıllar boyunca sağlık sektörünün fizik tedavi alanında kullanılmış ve hala da kullanılmaya devam eden bir sistemdir. Motor sinirlerin uyarılması neticesinde kas kasılmalarının arttığı bu sistemle kanıtlanmış ve sağlık sektöründe etkin bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Kullanılan bu EMS sistemi, ayarlanabilir ve ölçümlenebilir akımlar sayesinde kişiye uygun olarak verilmektedir. Ancak kalp rahatsızlığı yaşayan kişilerin doktor raporu ile EMS antrenmanına başlaması gerekmektedir. Bu sayfada verilen her türlü bilgi sadece aydınlatma amaçlıdır. Söz konusu bilgiler kişileri enforme etmek amaçlı olup, sağlık hizmeti değildir. Aktardığımız bilgiler, tavsiye niteliğinde olup, reçete ya da tedavi yöntemlerinizi değiştirmeye yönelik protokoller değildir. Tanı ve tedavi mutlaka bir doktor tarafından yapılması gereken son derece ciddi bir işlemdir. Her türlü hastalık ve tedavi gerektiren sorunlarınız için lütfen doktorunuza danışınız. EMS ile İlgili Önceden Bilmeniz Gerekenler: Daha önce de belirtmiş olduğumuz gibi EMS sistemi yağ yakılmasında son derece etkili ve hızlı bir yöntem olarak bilinmektedir. Atp Depolarını hızlı boşaltarak yağ yakım sürecini etkili bir şekilde hızlandırmaktadır. Vücutta kritik öneme sahip olan tüm kas gruplarına doğrudan etki etme özelliği bulunmaktadır. Bu özelliği sayesinde duruş bozukluğu bulunan kişilerde tedavi amaçlı olarak kullanılabilmektedir. Düzenli bir şekilde ve doğru yöntemler izlenerek kullanıldığı takdirde duruş bozukluğunu ortadan kaldırmaya yardımcı olduğunu söylemek mümkündür. EMS, ana kas gruplarına doğrudan etki ederek kas yapılmasına yardımcı olur. EMS, kas ağrılarını hafifletir ve kasların rahatlamasına yardımcı olur. EMS, kasların daha rahat çalışmasını ve kas ağrılarının azalmasını sağlar. Bu, özellikle yoğun egzersiz sonrasında kaslarda oluşan ağrıları hafifletmek için faydalıdır. Selülit günümüzde özellikle de kadınların sıkça şikayetçi olduğu bir durum olarak öne çıkmaktadır. EMS sistemi sayesinde selülitlerin ortadan kaldırılması ve buna bağlı olarak oluşan estetik kaygıların giderilmesi mümkündür. Bu nedenle birçok kişi bölgesel olarak EMS sistemini kullanmaktadır. EMS cihazı, kasların çalışmasını teşvik ederek kan dolaşımını artırır. Bu, dokulara daha fazla oksijen ve besin maddesi taşınmasını sağlar, bu da kasların iyileşmesine ve toparlanmasına yardımcı olur. Ücretsiz Ön Görüşme Muayene İletişime Geç Sistem hakkında daha fazla bilgi alabilir ve ücretsiz ön görüşme talep edebilirsin. Bunun için aşağıdaki bağlantıdan randevu almanız yeterlidir. İletişime Geç

  • Biorezonans Amasya | Furkan Büyükbayraktar

    Biorezonans tedavisi, vücudun elektromanyetik frekanslarını kullanarak hastalıkların teşhis ve tedavisinde kullanılan bir alternatif tıp yöntemidir. Amasya Biorezonans Biorezonans terapisi, vücudun elektromanyetik frekanslarını kullanarak hastalıkların teşhis ve rahatlatılmasında kullanılan bir alternatif yöntemdir. Bu terapi yöntemi, hastanın vücudundan örnekler alınarak özel bir cihazda analiz edilmesi ile başlar. Bu cihaz, vücudun elektriksel frekanslarını tarar ve hangi organların frekanslarından sapma olduğunu belirler. Ardından, bu sapmaları düzeltmek için vücuda özel elektromanyetik frekanslar gönderilir. Biorezonans terapisi, vücudun doğal iyileşme sürecini desteklemek ve hastalıkların semptomlarını hafifletmek amacıyla kullanılmaktadır. Biorezonans Nasıl Etki Sağlar? Titreşim tıbbı uygulamalarının temel dayanağı termodinamik ve rezonans kavramlarıdır. Hem hücresel bazda hem de moleküler bazda sistemlerin termodinamik açıdan kararlılığını bozan faktörler olabilir. Bu durumda sistemin titreşim frekansı değişime uğrar. Değişen titreşim frekansında bozulma saptanır. Bu frekansın olumlu karşıtı sisteme verilirse bozulmuş titreşim frekansı kaybolabilir. Olumlu frekansların iletimi tekrarlanır ve sürekli hale gelirse bozulmalar etkisiz hale gelir ve iyileşme sağlanabilir. . Bach Çiçekleri Terapisi; Bach çiçekleri terapisi, Dr. Edward Bach’ın 1930'lu yıllarda ‘her hastalığın altında duygusal bir bozukluk olduğu’ düşüncesine dayanarak araştırmalara başlaması sonucu geliştirilmiştir. Dr. Bach korku, çaresizlik, umutsuzluk, dengesizlik ve tükenmişlik hali gibi günlük hayatımızı zorlaştıran, olumsuz duygu ve düşüncelerin neden olabileceği hastalıkların rahatlaması doğada aramış ve yıllar süren araştırmaları neticesinde homeopati temeline dayanarak 38 çiçeği bulmuştur. Dr. Bach yaptığı çalışmalarla çiçeklerin kişide bulunan olumsuz duygusal özellikleri en aza indirgeyip, olumlu özellikleri artırdığını fark etti. Ona göre Bach çiçekleri doğal dengemizi bulmamıza yardımcı olur ve böylelikle duygusal blokajlar kaldırılarak fiziksel rahatsızlıklarda da bedenin kendi kendini iyileştirmesi sağlanır. Biorezonans bölümümüzde Bach çiçekleri terapisi, biorezonans cihazı aracılığıyla yapılmaktadır. İşlem sırasında hastanın şikayetlerine uygun olan çiçeğin frekansları hastaya nakledilir. Seans sonrası kişiye özel hazırlanan kür günlük kullanım için hastanın kendisine verilir. Sürdürülebilir Sağlık, Daha Az Stres, Ağrısız Yaşam DAHA AZ STRES Stres hayatın her alanında her yaş grubunda karşımıza çıkan ve insan hayatlarını büyük ölçüde etkilemekte olan olumsuz bir süreç. Stresin kaldırılması genelde insanın kendi kendini iyileştirmesi olarak görülse de bazı durumlarda klinik rahatlatma yöntemleri de uygulanabilmektedir. Biorezonans stres terapisi sık uygulanan bir uygulamadır. AĞRISIZ YAŞAM Biorezonans ile akut ve kronik ağrılar rahatlatılabilmektedir. Biorezonans ile akut ağrıların şiddeti azaltılabilir, kronik ağrılarda ise ağrıya neden olabilecek etkenler araştırılır, tespit ve rahatlama sağlanır. Vücudda ağrıya neden olan blokajlar bulunup Biorezonans ile rahatlama sağlanırken kişinin psikolojik durumuna uygun terapi protokolleri de kullanılmaktadır. Yan Etkisi Var Mıdır? Hiçbir yan etkisi yoktur. Vücudumuzda birbirinden bağımsız birçok sağlık problemine zemin hazırlayan patolojik elektromanyetik titreşimler, cihaz aracılığı ile ters çevrilir ve kişiye gönderilir. Birbirinin tam tersi iki manyetik alan karşılaşınca nötrleşir. Bu şekilde bakterilerin, virüslerin, parazitlerin, ağır metallerin vb. tüm zararlı etmenlerin manyetik bilgisi vücudumuzdan temizlenmiş olur. !!! Biorezonans ile ilgili bilinmesi gereken önemli noktalardan biri de kalp pili olanlarda, organ nakli yapılmış kişilerde ve gebeliğin ilk 3 aylık döneminde kullanılmamasıdır. Sigarayı Bırakmanın Kolay Yolu Biorezonans terapileri sonrası vücudun nikotinle tanışık olma durumu ortadan kalkmaktadır. Sigara içme isteği net olarak azalır. Terapi sonrasında vücut nikotini ve yarattığı etkileri unutmuş olur. Bu terapiler ile vücudun nikotine karşı yıllar içinde geliştirdiği tolerans hali ortadan kalkmakta, vücut sigara dumanını gerçek haliyle, yani vücuda yabancı bir madde olarak algılamaya başlamaktadır. Sigara bırakma terapileri 2 seans olarak uygulanmaktadır. Genel olarak terapilerin ilk seansından sonra etkisi görülmektedir. Sağlıklı Zayıflamanın Kolay Yolu Yapılan işlem kısaca gıdalar üzerinde uygulanan bağımlılık terapisidir. Bu terapi karbonhidrat gurubu gıdalar üzerinden yapıldığında iştah azalır, kişi kolayca doymaya başlar. Kişinin yedikleri büyük çaba sarf etmeden, otomatikman azalır. Biorezonans terapilerinin ardından iştahın ve yeme ihtiyacının belirgin olarak azaldığı görülmektedir. Asıl rahatlama etkinliği ise ikinci seansın ardındaki günlerde ve sonrasındaki haftalarda ortaya çıkmaktadır. Terapiler sonrasında; ekmek, makarna, hamur işleri, tatlılar ya da çikolata gibi karbonhidratları aramadığınızı fark edeceksiniz. Bu gıdaları yediğinizde de az miktarının yeterli geldiğini ve kendinizi hiç zorlamadan durdurabildiğinizi göreceksiniz. Alkolü Bırakmanın Kolay Yolu Biorezonans ile alkol bağımlılığı terapisi kişinin sık kullanmış olduğu alkoller cihaza konarak yapılır. Alkol üzerinden yapılan seansların ardından artık vücudun alkol ile kurmuş olduğu ilişki değişir. Bu terapiler kişinin alkole olan isteğini ciddi miktarda düşürmekte: bu sayede aldığı alkol miktarı otomatik olarak azalmakta ve kisinin alkolü tamamen bırakmasını kolaylaştırmaktadır. Aynı zamanda bu terapilerle kişinin alkol almadığı için oluşan sıkıntıları da daha az yaşanır veya hiç yaşanmaz. Bel, Boyun Ağrıları ve Diğer Ağrılar Biorezonans yöntemiyle yapılan ağrı rahatlama seansları sadece ağrıyı semptomatik olarak ortadan kaldıran protokoller değildir. Biorezonansı ağrılı probleme karşı vücudu iyileşmesi için uyaran bir rahatlatıcı olarak algılamak ve ağrıyı oluşturan mekanizma ile birlikte ortadan kaldırdığını söylemek daha uygun olmaktadır. En çok görülen kronik ağrı hastalıklarından olan fibromiyaljide biorezonans etkili bir terapi yöntemidir. Fibromiyaljinin biorezonans test ve rahatlatma sistematiği ile büyük oranda farkı hissetme şansı vardır. Biorezonans Terapisi ile Stres Yönetimi İş hayatımız, insan ilişkileri, maddi sıkıntılar, günlük telâşeler bile bazen kişinin kaldırabileceğinden fazla gelebilir, kendinizi keyifsiz hissedebilirsiniz. Hatta bu durumlar bazen çarpıntı (örneğin: panik atak), yorgunluk (örneğin: tükenmişlik sendromu) gibi bedeninizde bazı tepkilere dahi yol açabilir. Biorezonans yöntemi mevcut ilaçlı ya da ilaçsız terapinize destek olabilir. Buradaki terapi yöntemimiz ruh halinize iyi gelen frekansları vücudunuzda arttırmak şeklindedir. Bu sayfada verilen her türlü bilgi sadece aydınlatma amaçlıdır. Söz konusu bilgiler kişileri enforme etmek amaçlı olup, sağlık hizmeti değildir. Aktardığımız bilgiler, tavsiye niteliğinde olup, reçete ya da tedavi yöntemlerinizi değiştirmeye yönelik protokoller değildir. Tanı ve tedavi mutlaka bir doktor tarafından yapılması gereken son derece ciddi bir işlemdir. Her türlü hastalık ve tedavi gerektiren sorunlarınız için lütfen doktorunuza danışınız. Biorezonans Terapisine Gelmeden Önce Bilmeniz Gerekenler: 48 saat öncesinden itibaren bol bol su içiniz. (günde minimum 2 litre) Son 48 saat alkol kullanmayınız. Terapiden önceki son 6 saatte kahve, çay, yeşil çay, enerji içeceği gibi tein-kafein içeren ürüneri tüketmeyin. Seans sırasında üzerinizdeki metal aksesuarlarınızı çıkarmanızı ve telefonunuzu uçak moduna almanızı isteyeceğiz. Seans sırasında telefonunuza indireceğiniz sakin bir müziği uçak modunda olması kaydı ile dinleyebilirsiniz. Bağımlılık terap ileri için yanınızda bağımlı olduğunuz maddeyi getirmelisiniz. (Örneğin: Her zaman içtiğiniz sigara (2 adet), en sık tükettiğiniz alkol türü, özellikle tüketmekten kendinizi alıkoyamadığınız gıda…) Not: Kilo verme/gıda bağımlılığı terapisinde yüksek glisemik indeksli karbonhidratlar (beyaz un, ekmek, şeker, pirinç, patates, makarna vb…), zararlı yağlar gibi besinleri getirmenize gerek yok ancak özellikle vazgeçilmeziniz olan bir-iki gıdayı yanınızda getirebilirsiniz. Yaş sınırı yoktur, her yaşta uygulanabilir. Organ nakilli, kalp pili olan ya da hamile hastalarımız seanslarımıza kabul edemiyoruz. Ücretsiz Ön Görüşme Muayene İletişime Geç Sistem hakkında daha fazla bilgi alabilir ve ücretsiz ön görüşme talep edebilirsin. Bunun için aşağıdaki bağlantıdan randevu almanız yeterlidir. İletişime Geç

  • Beden Kitle Endeski (BKİ) | Furkan Büyükbayraktar

    BKİ, bir kişinin kilosunun (kg cinsinden) boyunun (metre cinsinden) karesine bölünmesiyle hesaplanan bir değerdir. Formülü şu şekildedir: Beden Kitle İndeksi (BKİ) Nedir? BKİ, bir kişinin kilosunun (kg cinsinden) boyunun (metre cinsinden) karesine bölünmesiyle hesaplanan bir değerdir. Formülü şu şekildedir: BKİ = Ağırlık (kg) / Boy² (m²) Çıkan sonuç, kişinin ağırlık durumunu belirleyebilmek amacıyla kategorilere ayrılmaktadır. 18,5 ve altı: Zayıf 18,5 – 24,9: Normal kilo 25 – 29,9: Fazla kilo 30 ve üzeri: Obezite BKİ, dünya genelinde sağlık kuruluşları tarafından standart bir ölçüm yöntemi olarak benimsenmektedir. Boy Kilo Endeksi (Vücut Kitle Endeksi) Nasıl Hesaplanır? Boy kilo endeksi (BKİ), vücut ağırlığının boyun karesiyle bölünmesiyle hesaplanır ve bu basit formül sayesinde bireylerin genel sağlık durumları hakkında hızlı bir fikir sahibi olunabilir. Örneğin, 70 kilogram ağırlığında ve 1.70 metre boyunda bir kişinin BKİ’si şu şekilde hesaplanır: BMI = Kilo (kg) / Boy (m)² BMI = 70 / (1.70)² = 24,2 Bu hesaplama, genellikle sağlıklı bir kilo aralığını belirlemede kullanılır. Ancak yüksek ya da düşük bir vücut kitle indeksi, mutlaka sağlık sorunlarını işaret etmez. BMI, birçok faktörün göz önünde bulundurulmadığı basit bir ölçüm aracıdır. Vücut Kitle Endeksinin Sınırlamaları Vücut kitle endeksi, bazı bireysel farkları göz ardı ettiği için yanıltıcı olabilir. İşte BMI hesaplamasında dikkate alınmayan bazı faktörler: Etnik Köken ve Genetik Faktörler Genetik ve etnik köken, kas kütlesi ve yağ oranını etkileyebilir. Bazı etnik gruplarda, genetik faktörler nedeniyle bireyler daha fazla kas kütlesine sahip olabilir, bu da BMI’nin yüksek çıkmasına rağmen vücuttaki yağ oranının aslında düşük olduğu anlamına gelebilir. Kas Kütlesi Sporcular ve yoğun fiziksel aktivite yapan bireyler, daha fazla kas kütlesine sahip olduklarından BMI hesaplamasında genellikle daha yüksek bir kiloya sahip olurlar. Ancak bu, vücutlarındaki yağ oranının yüksek olduğu anlamına gelmez. Bu nedenle, kas kütlesinin fazla olduğu durumlarda BMI değeri yanıltıcı olabilir. Vücut Tipi BMI, vücut tipini dikkate almaz. Örneğin, armut ve elma tipi vücutlara sahip bireyler, aynı boy ve kiloya sahip olsalar da farklı sağlık risklerine sahip olabilirler. Elma tipi vücuda sahip kişilerde yağ, karın bölgesinde birikmiş olup, bu da kardiyovasküler hastalıklar için daha yüksek bir risk oluşturabilir. Vücut kitle indeksi (BMI), vücut ağırlığının genel bir ölçüsü olarak sağlık değerlendirmelerinde yaygın şekilde kullanılmakla birlikte, kişisel farklıkları göz önünde bulundurmadığı için her zaman tam doğru sonuç vermez. Ancak yine de basit ve hızlı bir yöntem olarak, sağlıklı bir yaşam için düzenli olarak kontrol edilmesi faydalıdır. BMI, genel sağlık durumu hakkında bir fikir verir, ancak daha kapsamlı sağlık analizleri için farklı testler ve ölçümler de gereklidir. Vücut Kitle İndeksi Neden Kullanılır? BKİ’nin kullanım alanları oldukça geniştir. İşte başlıca nedenleri: Hızlı Değerlendirme: BKİ, kişilerin kilo ve boy verilerine dayalı olarak hızlı bir şekilde sağlık risklerini değerlendirmeye olanak tanır. Sağlık Risklerini Belirleme: Özellikle fazla kilo ve obezite ile ilişkilendirilen kalp hastalığı, diyabet ve yüksek tansiyon gibi rahatsızlıkların risklerini tespit etmek için kullanılır. Kamu Sağlığı Araştırmaları: Toplumun genel kilo durumunu değerlendirmek ve obezite oranlarını analiz edebilmek için pratik ve kolay bir yöntemdir. Evrensel Kullanım: Standart bir formül olması, farklı ülkelerde ve kültürlerde karşılaştırılabilir sonuçlar sunmasını sağlamaktadır. BKİ Güvenilir Bir Yöntem Midir? BKİ, genel değerlendirme için faydalı olabilse de, tek başına ve tam anlamıyla güvenilir bir yöntem olmayabilmektedir. Peki ama neden? 1. Vücut Kompozisyonunuzu Dikkate Almaz BKİ, vücuttaki yağ, kas ve su oranlarını ayırt edemez. Örneğin: Kas kütlesi yüksek olan bir sporcu, BKİ’ye göre “fazla kilolu” veya “obez” sınıfında yer alabilir. Düşük kas kütlesi ve yüksek yağ oranına sahip biri, “normal kilo” kategorisinde görünebilir, ancak sağlıklı olmayabilir. 2. Yaş ve Cinsiyeti Göz Ardı Eder Kadın ve erkeklerin yağ dağılımları farklıdır, ancak BKİ bu ayrımı yapmaz. Yaş ilerledikçe kas kütlesi azalır ve vücut yağ oranı artar, bu da BKİ hesaplamalarını yanıltıcı kılabilir. 3. Yağ Dağılımını Göstermez Sağlık riskleri açısından vücut yağının nerede biriktiği büyük önem taşır. Karın bölgesinde biriken yağ, diğer bölgelerdeki yağdan daha risklidir. Ancak BKİ, bu dağılımı değerlendiremez. Vücut kitle indeksini, şu anki ağırlık durumunuzu yorumlamak amacı ile kullanabilirsiniz. Ancak, tek başına kullanıldığında yanıltıcı olabileceği için vücut kompozisyonu, yaş, cinsiyet ve yaşam tarzı gibi faktörlerle birlikte yorumlanılmalıdır. Daha kapsamlı bir değerlendirme için ve sürdürülebilir beslenme planı için benimle iletişime geçin!

  • Bireysel Beslenme Danışmanlığı | Diyetisyen Furkan Büyükbayraktar - Amasya

    Pek çok çalışma, sağlıklı beslenmenin yaşam beklentisi, yaşam kalitesi, hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde çok önemli bir rol oynadığını kanıtlamıştır. Kurumsal Beslenme Danışmanlığı Programı, geleceğin en önemli yatırımlarından biridir. Kurumsal Beslenme Danışmanlığı'nda şirket yöneticilerinin “Sağlıklı birey”, Dünya Sağlık Örgütü tarafından bedenen, ruhen ve sosyal yönden sağlıklı olan birey olarak tanımlanır. “Beslenme” ise sağlığın korunması ve sürdürülmesi için besinlerin kullanılmasıdır. Günümüzde yapılan birçok çalışma göstermektedir ki, yeterli, dengeli ve doğru beslenme beden sağlığı kadar ruh sağlığını da etkiler. “Bireysel beslenme danışmanlığı” sistemimizin içinde, tamamiyle size özgü beslenme programınız hazırlanır. Bu beslenme programı hazırlanırken kan bulgularınız, beslenme alışkanlıklarınız, yaşam tarzınız, besin tercihleriniz, sağlık problemleriniz, tıbbi öykünüz dikkate alınır. Bu beslenme programı, her hafta, vücut bileşim analizinizdeki (yağ dokusu, kas dokusu, ödem varlığı gibi) değişim, istekleriniz ve sosyal programınız doğrultusunda güncellenir. Her görüşmede, beslenme bilgi düzeyinizi bir adım ileri taşıyacak beslenme sohbeti yapılır, merak ettiğiniz sorular yanıtlanır. Bu sayede, davranış değişikliğine, edindiğiniz beslenme bilgilerini içselleştirmeye dönük süreciniz başlamış olur. Çünkü, tüm bilimsel araştırmalar der ki; kişi ne kadar zayıflarsa zayıflasın, davranış değişikliği sağlayamadığı sürece ulaştığı ideal vücut ağırlığını koruyamaz. BİREYSEL BESLENME DANIŞMANLIĞI BESLENME DANIŞMANLIĞI Ön görüşme Uygulanabilir bir beslenme programı kişileri yakından tanımakla oluşturulabilir. Bu nedenle danışanları yakından tanımak için ücretsiz bir ön görüşme yapılır. Bu ön görüşme sırasında kişilerin sağlık durumları ve beslenme alışkanlıkları saptanır. Vücut Analiz ve Raporu Programa başlamaya karar veren danışanlarımıza vücut analizi yapılır ve ayrıntılı olarak değerlendirilerek hangi programı istedikleri konusunda yol haritası çizilir. Daha sonra gerekli kan tahlillerinin yapılması ve bir sonraki görüşme için Randevu verilir. Kişiye Özel Beslenme Programı Randevularına göre gelen danışanlarımıza; Vücut analiz sonuçları, ön görüşmede aldığımız bilgiler ve kan tahlili sonuçlarınız ışığında beslenme programınız düzenlenir. “Sağlıklı birey”, Dünya Sağlık Örgütü tarafından bedenen, ruhen ve sosyal yönden sağlıklı olan birey olarak tanımlanır. “Beslenme” ise sağlığın korunması ve sürdürülmesi için besinlerin kullanılmasıdır. Bireysel beslenme danışmanlığı ile; Ağırlık ile ilgili (kilo verme, kilo alma) programlarımızda, danışanlarımızla genellikle haftada bir görüşmekteyiz. Özel durumlarda, hamilelik, emziklilik döneminde beslenme gibi durumlarda veya hastalıklarda beslenme danışmanlıklarında bu sıklık ayda bire kadar düşmektedir. Ancak bu kontrollerin çok önemli olduğunu ve kontrollerinizi aksatmamanızın çok önemli olduğunu unutmayalım. Bireysel Beslenme Danışmanlığı ile size yardımcı olabileceğim alanlar; Hastalıklarda Beslenme Beslenme Bozuklukları Sporcu Beslenmesi Online Diyet Kilo Alma Kilo Verme Ayrıntılı bilgi almak ister misiniz? En sağlıklı beslenme şeklinin bireye özgü, sürdürülebilir, ulaşılabilir ve uygulanabilir olması gerektiği unutulmamalıdır. Tüm bunların sonucunda motivasyonunuz artarak diyetinizden verim almanız kolaylaşacaktır. Bu nedenle hedeflediğiniz sonuçlara en sağlıklı şekilde ulaşabilmek ve diyetinizi bir yaşam şekli haline getirebilmek için detaylı bilgi alın; İletişime Geç

  • Tıbbi Sorumluluk Reddi | Diyetisyen Furkan Büyükbayraktar

    Diyetisyen Furkan Büyükbayraktar Tıbbi Sorumluluk Reddi Sayfası YASAL BİLGİLER Çerez Politikası Gizlilik ve Kullanıcı Sözleşmesi Aydınlatma Metni Tıbbi Sorumluluk Reddi DİYETİSYEN FURKAN BÜYÜKBAYRAKTAR TIBBİ SORUMLULUK REDDİ furkanbuyukbayraktar.com sitesinde yer alan bilgiler yalnızca eğitim ve bilgilendirme amaçlıdır. furkanbuyukbayraktar.com’da ifade edilen tavsiye, fikir ve görüşler, bir ilgili tıp uzmanının gerçek tavsiyesinin yerini almamalıdır. Yazarlar ve yayıncılar, bu web sitesinde yer alan bilgilerin doğru olduğundan emin olmak için elinden gelen çabayı göstermiş olsa da, bilimsel gerçeklerin değişime açık olması dikkate alınması gereken en önemli husustur. Dolayısıyla, furkanbuyukbayraktar.com sitesinde yer alan bilgilerin tam doğruluğunu garanti edemiyoruz. Sonuç olarak, ne bu web sitesinin yazarları ne de yayıncıları, atlanmış, eksik veya tarihli herhangi bir materyalden sorumlu tutulamaz. Ayrıca, bu web sitesinde yer alan yazarlar, okuyucunun rehberlerde gösterilenden farklı bir besin desteği kullanımından farklı sonuçlar aldığı durumlardan da sorumlu tutulamaz. Çevresel ve bireysel faktörler (genetik, yaş, cinsiyet vb.), herhangi bir ek maddenin etkililiğini genellikle değiştirebileceğinden sonuçlar farklı olabilir. Sitede yer alan bilimsel makaleler Pubmed ve Google Akademik sitelerinden derlenerek alınmıştır. Eğer burada paylaşılan makale, araştırma gibi çalışmaların T.C. Anayasasına veya etik kurallara aykırı olduğunu düşünüyorsanız lütfen furkanbuyukbayraktar.com sitesindeki iletişim bölümünden bilgilendiriniz. Bilgilendirme yaptığınız takdirde konu tekrar incelenip eğer aykırı bir durum varsa ilgili paylaşım siteden kaldırılacaktır. Sorumluluk Reddi Beyanı Bu web sitesini okurken, verilen bilgilerin, önerilerin ve verilerin kullanımıyla ilişkili tüm riskleri, yalnızca bu bilgiyi herhangi bir şekilde uygulamaya koymanın bir sonucu olarak ortaya çıkabilecek her şeyden sorumlu olduğunuzu kabul etmiş sayılırsınız. Yasal Uyarı ve Sorumluluk Beyanı furkanbuyukbayraktar.com, sağlık ve uyku alanındaki son gelişmeleri, kapsamlı analizleri, kılavuzlar ve incelemeler sunmak için akademik çerçevede ziyaretçilerine sunan bir sitedir. furkanbuyukbayraktar.com’da paylaşılan bilgilerin içeriği, insanları eğitmenin doğası, okuyucularımızın paylaşılan bilgileri uygulaması ve meydana gelebilecek sonuçların değerlendirilmesi açısından bu bilgilendirme gereklidir. Bu nedenle, bu rehber, furkanbuyukbayraktar.com’un yasal yükümlülüklerini, bildirimlerini özetleyecektir.

  • Bazal Metabolizma Hızı Hesaplama | Furkan Büyükbayraktar

    Günlük yaşamınızda hiç kıpırdamadan yalnızca nefes alıyor olsanız bile, vücudunuz enerji harcamaya devam eder. İşte bu temel enerji harcaması, "bazal metabolizma" olarak adlandırılır. Kilo yönetimi, sağlıklı beslenme programları ve genel sağlık üzerinde önemli etkileri olan bazal metabolizma, vücudun en temel enerji ihtiyacını temsil eder. Peki, bazal metabolizma tam olarak nedir, neden önemlidir ve nasıl artırılabilir? ​ Bazal Metabolizma Hızı Günlük yaşamınızda hiç kıpırdamadan yalnızca nefes alıyor olsanız bile, vücudunuz enerji harcamaya devam eder. İşte bu temel enerji harcaması, "bazal metabolizma" olarak adlandırılır. Kilo yönetimi, sağlıklı beslenme programları ve genel sağlık üzerinde önemli etkileri olan bazal metabolizma, vücudun en temel enerji ihtiyacını temsil eder. Peki, bazal metabolizma tam olarak nedir, neden önemlidir ve nasıl artırılabilir? 1. Bazal Metabolizma Nedir? Bazal metabolizma, kişinin tam dinlenme halinde, açlık durumunda ve tamamen sakin bir ortamda harcadığı minimum enerji miktarıdır. Bu enerji; kalp atışı, solunum, beyin fonksiyonları, vücut ısısının düzenlenmesi gibi temel yaşamsal faaliyetleri sürdürmek için gereklidir. Her bireyin bazal metabolizması farklı çalışır. Bu nedenle aynı kiloya sahip iki kişi bile aynı miktarda kalori yakmayabilir. Vücudun bu temel işlevleri sürdürebilmesi için gereken enerji miktarı, toplam günlük enerji harcamasının büyük bir kısmını oluşturur. 2. Bazal Metabolizma Hızını Etkileyen Faktörler Bazal metabolizma hızı (BMH), pek çok değişkene bağlı olarak değişir. İşte bu değişkenlerden bazıları: • Kas Kütlesi: Kas dokusu, yağ dokusuna kıyasla çok daha fazla enerji tüketir. Bu yüzden kas oranı yüksek bireylerin bazal metabolizma hızı da daha yüksektir. • Cinsiyet: Erkeklerin kas oranı genellikle kadınlardan daha yüksektir. Bu durum erkeklerin bazal metabolizma hızının daha yüksek olmasına yol açar. • Yaş: Yaş ilerledikçe kas kütlesi azalma eğilimindedir ve buna bağlı olarak metabolizma hızı yavaşlar. • Genetik: Kalıtsal faktörler metabolizma hızınızı etkileyebilir. • Hormonlar: Tiroid, böbreküstü bezleri ve hipofiz bezi gibi hormon salgılayan sistemlerdeki bozukluklar metabolizma hızını doğrudan etkiler. • Vücut Kompozisyonu: Boy ve kilo gibi fiziksel özellikler metabolizmanın ne kadar çalışacağı üzerinde belirleyicidir. 3. Bazal Metabolizma Hızı Nasıl Hesaplanır? Bazal metabolizma hızını hesaplamanın çeşitli yöntemleri vardır. En yaygın kullanılanlardan biri Harris-Benedict formülüdür. Bu formül, yaş, boy ve kilo gibi verilerle kişinin günlük bazal enerji ihtiyacını hesaplar; Kadınlar için: BMH = 447.6 + (9.2 × kilo) + (3.1 × boy) – (4.3 × yaş) Erkekler için: BMH = 88.4 + (13.4 × kilo) + (4.8 × boy) – (5.7 × yaş) Bu değer sadece dinlenme halindeki enerji ihtiyacınızı gösterir. Günlük yaşamda yaptığınız fiziksel aktiviteleri de hesaba katmak için aktivite katsayısı ile çarparak toplam günlük enerji ihtiyacınızı bulabilirsiniz. Aktivite katsayıları: Hareketsiz yaşam (sedanter): BMH × 1.2 Hafif aktif: BMH × 1.375 Orta derecede aktif: BMH × 1.55 Çok aktif: BMH × 1.725 Aşırı aktif: BMH × 1.9 4. İdeal Bazal Metabolizma Değeri Ne Olmalı? İdeal bazal metabolizma hızı kişiden kişiye değişir. Bu değer; yaş, cinsiyet, boy ve vücut kompozisyonu gibi faktörlere göre farklılık gösterir. Genellikle yetişkin kadınlarda BMH 1200–1400 kalori arasında, erkeklerde ise 1500–1800 kalori arasında olabilir. Ancak bu değerler referans aralıklarıdır ve kişinin metabolizması bireysel değişkenlere bağlı olarak bu aralıkların dışında da seyredebilir. Beden Kitle İndeksi (BKİ) gibi ölçümlerle ideal kilonuza yakın olup olmadığınızı belirleyebilir ve BMH değerlerinizi bu doğrultuda değerlendirebilirsiniz. 5. Bazal Metabolizma Hızı Nasıl Artırılır? Bazal metabolizmanın hızlanması, kilo kontrolü sağlamada oldukça avantajlıdır. Aşağıda metabolizmayı doğal yollarla nasıl canlandırabileceğinize dair bazı etkili yöntemler yer alıyor: Kas Kütlesini Artırın Ağırlık antrenmanları gibi direnç egzersizleri kas gelişimini destekler. Kas dokusu daha fazla enerji tükettiği için dinlenme halindeyken bile metabolizmanız daha hızlı çalışır. Yeterli ve Dengeli Beslenin Özellikle protein açısından zengin besinler (et, yumurta, süt ürünleri, baklagiller) termik etkileri sayesinde sindirilirken daha fazla enerji harcatır. Ayrıca gün içinde öğün atlamamak metabolizmanın düzenli çalışmasını destekler. Su Tüketimini İhmal Etmeyin Yeterli su içmek hücrelerin işlevlerini sağlıklı bir şekilde sürdürmesine yardımcı olur. Araştırmalar, su tüketiminin kısa vadeli de olsa metabolizmayı hızlandırabileceğini göstermektedir. Kaliteli Uyku Düzenli ve yeterli uyku, hormonların dengelenmesini sağlar. Uykusuzluk, iştahı artıran ve metabolizmayı yavaşlatan hormonların salgılanmasına neden olabilir. Baharatlar ve Bitkisel Destekler Zencefil, tarçın, acı biber, karabiber gibi baharatlar metabolizmayı geçici olarak artırabilir. Ayrıca yeşil çay gibi kafein içeren bitki çayları da metabolik hızı destekleyebilir. Sonuç Bazal metabolizma hızı, kilo yönetiminden genel sağlığa kadar birçok alanı etkileyen temel bir faktördür. Kendi bazal metabolizma hızınızı bilmek, kişisel sağlık hedeflerinize daha doğru ve etkili bir şekilde ulaşmanızı sağlar. Vücut analizinizi düzenli olarak yaptırarak, metabolizma hızınızda yaşanan değişimleri takip edebilir ve yaşam tarzınızı buna göre şekillendirebilirsiniz. İdeal kilonuzu korumak ve metabolizmanızı desteklemek için ve sürdürülebilir beslenme planı için benimle iletişime geçin!

  • Kurumsal Beslenme Danışmanlığı | Diyetisyen Furkan Büyükbayraktar - Amasya

    Pek çok çalışma, sağlıklı beslenmenin yaşam beklentisi, yaşam kalitesi, hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde çok önemli bir rol oynadığını kanıtlamıştır. Kurumsal Beslenme Danışmanlığı Programı, geleceğin en önemli yatırımlarından biridir. Kurumsal Beslenme Danışmanlığı'nda şirket yöneticilerinin Pek çok çalışma, sağlıklı beslenmenin yaşam beklentisi, yaşam kalitesi, hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde çok önemli bir rol oynadığını kanıtlamıştır. Kurumsal Beslenme Danışmanlığı Programı, geleceğin en önemli yatırımlarından biridir. Kurumsal Beslenme Danışmanlığı'nda şirket yöneticilerinin ve çalışanlarının kişisel beslenme durumlarını, sağlığını, konsantrasyon ve motivasyonu en üst düzeyde tutarak şirketinizin gelişimini destekliyoruz. KURUMSAL BESLENME DANIŞMANLIĞI KURUMSAL BESLENME HİZMETLERİ Beslenme Analiz ve Raporu Çalışanların vücut analizine göre sağlık riski olan kişilerin belirlenmesi, beslenmedeki hataların bulunması ve iyileştirme için önerilerde bulunulmasını içerir. Kurumsal Eğitimler Sağlıklı beslenme, kilo yönetimi, egzersiz, sağlıklı bir yaşamda sürdürülebilirlik, stres yönetimi, motivasyon, performans geliştirme veya diğer gerekli konularda eğitim verilmektedir. Kuruma Özel İçerikler Kuruluşunuz için değerlendirme ve anket analizleri yaparak beslenme, spor ve sağlık alanlarında içerik oluşturmayı ve böylelikle çalışanların sağlıklı yaşam bilgisini geliştirmeyi hedefler. Kurumsal Beslenmenin Önemi Kurumsal beslenme danışmanlığının, şirketlerin uzun vadeli manevi ve mali kayıplara uğramasını önleyebileceği kanıtlanmıştır. Araştırmalar, beslenme eğitimi alan kişilerin hastalık izni için daha az zaman harcadığını ve iş performansının daha yüksek olduğunu göstermiştir. Kurumsal beslenme danışmanlığı ile; Sağlık harcamalarında düşüş sağlanır. Çalışanların hastalıklara bağlı işe gelmeme oranı düşer. Çalışanların bellek ve konsantrasyonu güçlenerek iş verimleri yükselir. Çalışanlar kendilerini özel ve değerli hisseder, işe ve iş yerine olan bağlılıkları artar. Beslenme danışmanlığı ve özel diyet ile sağlıklı kilo kaybına bağlı işyeri kazaları azalır. Ayrıntılı bilgi almak ister misiniz? Sağlıklı beslenme önerileri, eğitim ve danışmanlık hizmetleriyle çalışanların sağlığını korumak, verimliliğini arttırmak adına ‘kurumsal beslenme danışmanlığı’ kurumun geleceğine ve çalışanlarına yaptığı önemli bir yatırımdır. Detaylı bilgi almak için; İletişime Geç

  • Sıkça Sorulan Sorular | Amasya | Diyetisyen Furkan Büyükbayraktar

    Diyetisyen Furkan Büyükbayraktar Sıkça Sorulan Sorular SIKÇA SORULAN SORULAR Online diyeti kimler tercih etmelidir? Online diyeti zamanı olmadığı için ofisimize gelemeyen ve bulunduğumuz konumdan çok daha uzakta bizden hizmet almak isyenler tercih edebilir. Online diyetin ofisinizde verdiğiniz danışmanlıktan farkı nedir? Ofisimizde gerçekleştirdiğimiz yüz yüze görüşmelerimiz sırasında aldığınız diyet danışmanlığı ile online olarak yaptığımız danışmanlık arasında hiçbir fark yoktur. Sadece ofisimizde ölçümlerinizi diyetisyenleriniz alırken online görüşmelerde sizin almanız istenir. Sizinle haberleşmemizi nasıl sağlıyoruz? Haberleşmeler danışanın tercihine göre şekilleniyor. Genel olarak; programın başında, her ayın bitiminde ve programın sonunda telefon görüşmesi gerçekleştiriyoruz. Diyet programlarını mail yolu ile göndermeyi tercih ediyoruz. Mail veya whatsapp üzerinden danışmak istedikleriniz için bize ulaşabiliyorsunuz. Programa başlarken kan tahlili yaptırmam gerekiyor mu? Son 1 ay içerisinde kan tahlili yaptırmış olmanız bizim için yeterlidir. Yaptırmış olduğunuz kan tahlil sonucunu doktorunuza göstermenizi, gerekirse muayene olmanızı önemsiyoruz. İlk diyet listem, programı satın aldıktan kaç gün sonra elime ulaşıyor?" Online diyet danışan bilgilendirme formunu doldurup ödemeyi yaptıktan sonra ortalama 48 saat içerisinde diyet programınızı size ulaştırıyoruz. Danışmanlık ücretini ödeme seçenekleri nelerdir? Online diyet ücretini havale veya EFT le ödeyebilirsiniz. Online kayıt formunu doldurduktan sonra ödeme bilgilerine ulaşabilirsiniz.

bottom of page